İngilizcede BC Nedir? Küresel ve Yerel Perspektiften
Merhaba! Bugün çok ilginç bir konuyu ele almak istiyorum: İngilizcede BC neyin kısaltmasıdır? Belki hepimiz bir şekilde tarih derslerinde veya bir kitapta BC terimiyle karşılaşmışızdır. Ama ne anlama geldiğini tam olarak düşündük mü? BC, aslında oldukça eski bir terim ve tarihi bir anlam taşıyor. Ancak bu terim, dünya genelinde farklı kültürlerde ve coğrafyalarda nasıl algılanıyor, Türkiye’deki kullanımı nasıldır? Gelin, bu konuda biraz kafa yoralım!
İngilizce BC Ne Demek? Tarihi Bir Kısaltma
İngilizce “BC”, Before Christ (Hazreti İsa’dan önce) ifadesinin kısaltmasıdır. Yani, bu terim, milattan önceki yılları ifade etmek için kullanılır. Hani okullarda tarih öğretmenimiz, milattan önceki olayları anlatırken “MÖ” (Milattan Önce) dediğinde, İngilizce metinlerde bu terim BC olarak yer alır.
Hangi dönemde yaşıyor olursak olalım, aslında tarih boyunca tüm insanlık tarihi, bir noktada bu milat noktasına dayandırılmıştır. Bu nedenle BC terimi, Batı dünyasında tarihsel zamanlamayı anlatan çok yaygın bir terim olmuştur. 1000 BC ya da 500 BC gibi kullanımlarda, bu yılın Hazreti İsa’dan önce kaç yıl olduğunu gösterdiğini anlayabiliyoruz.
BC Terimi Küresel Perspektifte Nasıl Algılanıyor?
Aslında BC, yalnızca Batı kültürlerinin benimsemiş olduğu bir tarih anlayışını yansıtır. Yani, Batı’da tarih sıralamaları çoğunlukla Hazreti İsa’nın doğumuyla başlatılır ve buna göre zaman hesaplamaları yapılır. Bu nedenle, Before Christ (Hazreti İsa’dan önce) ve Anno Domini (Hazreti İsa’dan sonra) kavramları Batı’da yaygın olarak kullanılır. Ancak, bu sistemin Batı dışındaki kültürlerde ne kadar kabul gördüğüne bakalım.
Örneğin, Çin’de tarih, kendi imparatorluklarının kurulduğu tarihe dayanır. Bu, Çin’in kendi tarihsel anlatılarına dayalı bir takvim ve sıralama sistemidir. Çin’de kullanılan tarihsel terimler, Batı’daki BC ve AD kavramlarıyla paralel değildir. Aynı şekilde, İslam dünyasında, takvim, Hicri takvime dayalıdır ve Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret etmesiyle başlar. Bu nedenle, BC terimi, genellikle Batı dünyası dışında daha az yaygındır.
Bununla birlikte, tarihsel olayları anlatan uluslararası belgelerde veya akademik çalışmalarda, BC terimi küresel ölçekte kullanılmaya devam eder. Yani, bir tarih kitabı okurken veya bir müzede bir bilgiye rastladığınızda, BC terimini Batı’nın tarihsel bakış açısını yansıtan bir kısaltma olarak görmeniz gayet normaldir.
Türkiye’de BC Kullanımı ve Algısı
Türkiye’de de tarih dersleri ve kitaplarında, BC terimi sıkça karşımıza çıkar. Aslında, Türkiye’deki eğitim sisteminde, Batı’dan alınan tarihsel perspektif oldukça yaygın bir şekilde kullanılır. Bu nedenle tarihsel zaman dilimleri genellikle “MÖ” (Milattan Önce) ve “MS” (Milattan Sonra) terimleriyle ifade edilir.
Örneğin, eski Yunan ve Roma tarihi, Antik Mısır medeniyeti gibi konular işlendiğinde, öğrenciler “MÖ 500” veya “MÖ 300” gibi terimler kullanarak bu dönemleri öğrenirler. Bu durumda, İngilizce kaynaklardan alınan metinlerde de genellikle BC kullanımıyla karşılaşırız.
Bununla birlikte, Türkiye’de tarih anlatımında bir fark, tarihsel olayların birçoğunun farklı takvim sistemleriyle de anlatılabilmesidir. Örneğin, İslam takvimi ve Osmanlı dönemiyle ilgili tarihsel olaylar genellikle Hicri takvime göre anlatılır. Yine de, Batı kaynaklı tarih kitaplarında veya internet üzerindeki ansiklopedik içeriklerde, “BC” terimi sıkça karşımıza çıkar. Bu da demek oluyor ki, BC, küresel bir terminoloji olarak, kültürel farklar ne olursa olsun bir dildeki tarihsel olayları birbirine bağlamak için kullanılır.
BC ve Geleceğe Dönük Değişim: Zamanla Tarih Anlayışının Evrilmesi
Gelecekte, BC ve AD gibi kavramların yerini başka bir sistemin alıp almayacağı merak konusu. Bilim insanları, dini temellere dayalı bu zaman anlayışlarının, özellikle çok kültürlü toplumlarda, daha kapsayıcı terimlerle değiştirilmesini tartışıyorlar. CE (Common Era – Ortak Dönem) ve BCE (Before Common Era – Ortak Dönemden Önce) gibi kavramlar, bazı akademik çevrelerde BC ve AD’nin yerine geçmeye başlamış durumda. Bu terimler, dini bir dayanak olmadan, yalnızca tarihsel bir sıralama ifade ediyor ve tüm kültürlere hitap ediyor. Bu da, aslında tarihsel anlatıların daha evrensel ve tarafsız bir dilde ifade edilmesini sağlıyor.
Türkiye’deki eğitim kurumlarında da giderek bu tür evrimsel değişiklikler gözlemleniyor. Hem dünya çapında hem de Türkiye’de, özellikle çok kültürlü yapılar ve farklı inançların bir arada yaşadığı toplumlarda, zaman birleştirici değil, ayırıcı değil, bir arada tutan bir araç olmalı. Bu noktada, BC yerine kullanılan BCE ve CE kavramları, daha kapsayıcı bir dilin parçası olarak görülüyor.
Sonuç Olarak: BC’nin Yeri ve Önemi
İngilizcede BC, tarihsel zamanlamada önemli bir yer tutar ve Batı’dan evrensel olarak kabul edilen bir terimdir. Küresel açıdan bakıldığında, farklı kültürler BC’yi kendi tarih anlayışlarına adapte edebilmiş olsa da, Batı’daki geleneksel tarih anlayışı hâlâ güçlüdür. Türkiye’de de eğitim ve kültür bağlamında, BC terimi, tarihsel olayları anlamada yaygın olarak kullanılır.
Öte yandan, gelecekte bu tür kavramların, daha kapsayıcı ve kültürler arası uyumlu bir şekilde evrimleşmesi bekleniyor. Ancak bugün ve yakın gelecekte, BC hala tarihsel anlatıların temel taşlarından biri olarak kalacak gibi görünüyor. Bu da, hem kültürel çeşitliliği hem de ortak bir tarih dilini kullanmanın önemini vurgulayan bir gelişme olacaktır.