Kireçlenme Olmaması İçin Ne Yapmak Lazım?
İzmir’de yaşıyorum ve 25 yaşındayım. Yani, yıllardır hayatımda spor yapmayı “yarın başlarım” diyerek erteleyen biri olarak, biraz korkuyorum. Şu an, sadece akşamları yürüyüşe çıkmaya çalışıyorum, ama o kadar da ciddiye almadığımı kabul etmeliyim. Neyse, kireçlenme olmasın diye ne yapmalıyız sorusuna gelirsek, bu yazıda size bir genç olarak bildiğim her şeyi anlatacağım. Hadi bakalım, kireçlenme meselesi de neymiş, hep birlikte keşfederiz.
Kireçlenme Ne Demek, Ne Oluyor?
Kireçlenme, eklemdeki kıkırdağın aşınması sonucu oluşan bir durum. Yani kıkırdak, zamanla “yavaşça” çözülürken, eklemdeki kemikler birbirine sürtünmeye başlar. Bir düşünün, yolda yürüyorsunuz, bir anda ayağınızın üstüne düşüyorsunuz ve bileğiniz aniden şişiyor. Bu olayın, kireçlenme yüzünden daha sık yaşanması durumu… Hadi gelin, buna hazırlıklı olmanın yollarını bakalım. Çünkü bu yaşın gençliğiyle ilgisi yok. Her an başımıza gelebilecek bir şey.
Kireçlenme Olmaması İçin Ne Yapmak Lazım?
İlk başta, gerçekten ciddiyetle spor yapmak lazım, değil mi? Hadi, şunu yapalım: “Yürüyüşe çıkalım, her gün 20 dakika yapalım” diyerek kafamızda oluşturduğumuz o güzel senaryo. Şimdi, bir de gerçekler var. Düşünsenize, “Biraz yürüyüş yapayım” dediğinizde bile, hemen iç sesimiz devreye giriyor.
İç ses: “Ehh, çok da önemli değil, bugün de yapma ya, 5 dakika daha yatayım.”
Ben: “Ama kireçlenme olabilir! Hadi kalk!”
İç ses: “Kalkınca zaten bacaklarım ağrır, kesin bir şey olur, o yüzden uyuyalım.”
Evet, doğru duydunuz. Kireçlenme olmaması için en önemli şey, düzgün hareket etmek, ama bu bazen çok zor oluyor. Spor yapmak ve aktif kalmak kireçlenme riskini gerçekten azaltıyor. En basitinden, her gün yürüyüşe çıkmak bile, eklemlerinizi korumanın iyi bir yolu. Hatta, spor salonu gibi bir yerin de işinizi görebileceğini unutmayın. Ama bu sadece bir başlangıç, çünkü kireçlenmenin önüne geçmek için sadece hareket etmek yetmez.
Düzenli Egzersiz ve Esneme Hareketleri
Biliyorum, spor salonuna gitmek size çok uzak bir kavram olabilir. Ama gelin, buna bir şans verelim. Evde de başlayabilirsiniz! Bir gün “İnternette şu yoga videoları var, onu izlesem mi?” dedim. Tabii ki videoları izlemek kolaydı ama her pozisyonu yapmaya kalktığımda birden, “Bu ne ya, bütün vücut burkulacak” dedim. Hani yoga hareketlerini izlerken, “Aaa, ne kadar kolay” diyorsunuz ya, işte öyle. Ama gerçekte, tüm vücut kollarınızın, bacaklarınızın ne kadar esnek olduğuna bir bakıyorsunuz, sonra şok oluyorsunuz.
Ben: “Bunu yapamam, hele ki her sabah, hiç!”
İç ses: “Yap! Kireçlenme riski var, dikkat et!”
Kireçlenmeye karşı esneme hareketlerinin ve düzenli egzersizin çok önemli olduğunu kabul etmek gerek. Çünkü bu hareketler eklemleri ve kasları esnek tutuyor, bu da uzun vadede rahat hareket etmeyi sağlıyor. Biraz yoga, biraz pilates, biraz da yürüyüş… Hepsi bir arada, vücudunuzu sağlıklı tutmak için etkili yöntemler.
Yeterli Su İçmek ve Beslenme
Bir İzmirli olarak, her zaman “Bol su içmek lazım” mottosunu benimsiyorum. Evet, sıcaklarda su içmek, her an kaybolan teri geri kazanmak için çok önemli. Ama eklemlerin sağlıklı kalması için yeterli sıvı almak da gerekli. Bir gün çantamda su şişemi unutmuşum, bir de bakıyorum, “Daha 2 saat var evime gitmeye” diye düşüyorum. Neyse ki kafeye uğradım, bir bardak soğuk su içerken, kireçlenme riskimden bahsettim. Meğer su içmek, eklem sağlığını desteklemek için kritik bir önemdeymiş.
Kireçlenme olmaması için sadece su içmek değil, aynı zamanda beslenme düzeninize de dikkat etmek gerekiyor. O kadar “fast food” yedik ki, vücudumuz “Yeter artık” diyecek seviyeye geldi. Bol bol antioksidan, kalsiyum ve D vitamini içeren gıdalar tüketmek çok önemli. Bazen kendimi, doğru beslenmeye özen gösterdiğimde, bir haftalık başarıyı kutlarken buluyorum. Ama sonra bir bakıyorum, sokakta kokoreç alıyorum, ve “Evet, şu an hayatımı bir daha düşünmeliyim” diyerek bir anlık hezimete uğruyorum.
Ben: “Kireçlenme olmaması için ne yapmam lazım?”
İç ses: “Yataktan kalk, spor yap, iyi beslen, su iç, kısacası düzenli bir yaşam sür… Ama önce kokoreç.”
Ben: “Ah, her şey karışıyor, zor iş…”
Kireçlenmeye Karşı Bilinçli Olmak
En nihayetinde, kireçlenme olmaması için aslında hepimizin üzerine düşen bir sorumluluk var: Bilinçli olmak. Vücudumuzu dinlemek, sağlıklı bir yaşam sürmek ve yaşımıza göre hareket etmek. Kimse “Ben 25 yaşındayım, kireçlenme falan da ne?” dememeli. Bu yaşta bile, önlem almak ve sağlıklı alışkanlıklar edinmek, yıllar sonra rahat hareket etmemizi sağlar.
Kendimize “Her şey yolunda, kireçlenme falan zaten ileriki yaşlarda” demek yerine, genç yaşta başlayıp sağlıklı bir yaşam için temel atmak çok önemli. Unutmayın, kireçlenme olmaması için ne yapmanız gerektiği aslında çok basit: hareket edin, su için, sağlıklı beslenin. Gerisi zaten bir şekilde gelir.